Şeytan Sofrası

18.12.22 14:00-19:00
Beşiktaş, İstanbul

“Öfke ve hiddet sinemi yaralar
Dostluğun düşmanıdır onlar
Ateşle yanarım tepeden tırnağa
Sıcak düşmandır düşmanlığa.”

William Blake

Çember, Tarot, sanat ve dramadan güç alarak, Lucifer hazretlerinin, nam-ı diğer Işık Getiren’in karşısına çıkmaya hazır mısınız?

“Niyetimiz sanatla oynayarak, kendimizle ve birbirimizle daha derin bağlar kurduğumuz güvenli alanlar inşa etmek.” diyerek 2020 yılında Rahim-Kalp Yolu’nu, 2021’de Cadıların Bilgelik Yolu’nu açtık, Tarot’la birlikte, arketiplere ve kahramanın yolculuğuna daldık.

Şeytan yolda karşılaştığımız ve tekrar tekrar hemhal olduğumuz en güçlü arketiplerden biri oldu. Geçtiğimiz yaz, bir kez yeniayda, bir kez dolunayda yaptığımız, iki ayrı “Şeytan Sofrası” ritüeli sonrası yan yana gelmeyi, kostümlü ve maskeli tekrar bu sofraya oturmayı diledik. Şimdi sizi soframızı yeniden birlikte kurmaya, içimizdeki şeytanları seslendirmek üzere bir ritüelistik deneyime davet ediyoruz. 

Bu çalışma, uzun süreli yolculuklara söz veremeyen, ancak bizimle çemberde Tarot’la çalışmak isteyenler için tasarlandı.

Her birimiz kendi hayatımızın kahramanı olarak yolculuğumuza devam ederken, gelin 18 Aralık’ta İstanbul’da Beşiktaş’ta “cehennemde” kavuşalım. Birlikte yapacağımız maskelerimizi takıp sırtımıza pelerinlerimizi geçirince, soframız yeniden kurulsun ve oyun başlasın!

Günübirlik rehberli cehennem turumuza, şeytanlarının sesini duymak ve duyurmak isteyen herkesi bekliyoruz.

“Şeytan Sofrası” herkese açık bir ritüelistik deneyimdir.

Nasıl?

Cadıların Bilgelik Yolu’ndan ilhamla takip edeceğimiz taslak akışımız şöyle:

Hatırlatmalar

Taslak akışımız belli olsa ve biz bir grup cadı geçtiğimiz yaz iki kez bu sofrayı kurmuş olsak da, 18 Aralık’ta kimlerle bir araya geleceğimizi, ortaya hangi maskelerin çıkacağını, bu sefer soframızda neler olacağını ve nelere şahitlik edeceğimizi BİLMİYORUZ. Lütfen siz de cehenneme dair tüm beklentilerinizi bırakarak gelin.

Bu çalışmaya katılmak için herhangi bir Tarot bilgisi ya da tanışıklığı şart değil. Tam şu anda Tarot’la ilk kez karşılaşmış olabilirsiniz. Kutlu olsun! Benzer bir şekilde, çember deneyimi olsun veya olmasın herkes davetlimizdir. Çemberler ile ilgili detaylı bilgiye Aysu’nun websitesinden veya Kadınlar Şifadır platformundan erişebilirsiniz.

Çalışmamızda kullanacağımız kağıt, kalem, boya, mat, yastık vb. materyal ve ihtiyaç listesini buluşmamız öncesinde e-posta ile katılımcılara iletileceğiz.

Günübirlik buluşmamızda rehberler ve ev sahibimiz dahil en fazla 16 kişi olacağız. Özel ve acil durumlar haricinde, katılımcıların sabır ve güvenle çalışmanın başından sonuna tüm mevcudiyetlerini sunmalarını bekliyoruz.

ÖNEMLİ:

Çemberlerin ve sanat pratiklerinin kimilerimiz için terapötik etkisi olabilir, ancak bu çalışma bir terapi seansı değildir. 

“Şeytan Sofrası” bir grup ortamında gerçekleştirilecek bireysel bir süreçtir. Süreç boyunca tüm katılımcıların kendilerine bakma sorumluluğunu alabilen yetişkin insanlar olduğu varsayılır.

Bildiğiniz derin bir travmanız varsa ve daha önce herhangi bir gölge çalışmasına katılmadıysanız bu süreç sizin için tetikleyici olabilir.

Rehberler

Aysu Erdoğdu Miskbay

Merhaba, ben Aysu. Kendimi bildim bileli yazar, çizer, şarkı söyler, dans eder, hayal kurar, hayatın karşıma çıkardıkları ile bol bol oynarım. 

Eşya Kütüphanesi ve Anadolu Jam ile başlayan armağan ekonomisi, çember, şiddetsiz iletişim ve topluluk oluşturma tecrübelerim; The Way of Council (Çemberin Yolu), Guerreiros Sem Armas (Silahsız Savaşçılar), Kadınlar Şifadır, İçsel Doğum ve ISTA eğitim ve pratikleri ile devam etti.

Lise yıllarında “Şeytan’dan korkup” bir kenara bıraktığım Tarot’la yolum, yıllar sonra Madrid’de tesadüfen yeniden kesişti. 2017’de gerçekleştirdiğim yedi aylık Latin Amerika seyahatinde yoldaşlarımdan biri Vahşi Bilinmeyen Tarot destesi oldu.

Bugünlerde topluluklara kolaylaştırıcılık, tılsımlı yolculuklara rehberlik yaparak, Sesli Tarot podcastini hazırlayıp sunarak; gözlerimi, kulaklarımı, aklımı ve kalbimi her gün yeniden açarak; kendimi, doğayı ve toplumu keşfim sürmekte.

Sedef Kermen

2000’de MSGSÜ Sahne Dekoru ve Kostümü Bölümü’nden mezun oldu. Şu anda İstanbul ve Bodrum arasında yaşıyor, yakın zamanda Esslingen’de yaşamayı deneyecek. “Giz’li Atölye” Kolektifi, “İçimdeki Alan” Kolektifi ve “Sanat Psikoterapileri Derneği” üyesi olarak kişisel çalışmalarını sürdürüyor. Kişisel ve grup sergilerinin yanı sıra bir psikoterapi merkezinde sanat terapisi uygulayıcısı olarak ve MSGSÜ’de öğretim görevlisi olarak çalıştı. 

“Çok uzun zamandır bireysel ifade olanaklarımı araştırdığım ve duygusal yoğunluklarımı aktardığım bir mecra olarak sanat hayatımda ve iyilik halime katkı sağladı. Şimdi topluluk içinde, kafayı taktığım meseleleri, sadece sözün değil sanatın da ifade olanaklarını kullanarak araştırmaya hevesliyim.”

diyen Sedef, Aysu ile Sanatla Şiddetsiz İletişim programında katılımcı olarak, Derya ile Cadıların Bilgeliği Yolu’nda eşkolaylaştırıcı olarak tanıştı. İçsel tanışıklıkları, birlikte hayal kurmalarını, oynamalarını ve yaratıcılıklarını destekledi; böylece Sedef’in dünyasındaki sanatla terapi uygulamaları, kadın çemberleri, tarot, rüyalar, sembollerle ilişkilenmeye, herkese açılmaya başladı…

Derya Albayrak

Derya bir yeryüzü aşığı, illüstratör, doğa temelli seremoni rehberi, tasarımcı, Council taşıyıcısı ve kolaylaştırıcısı, bahçıvan, aşçı, dansçı ve sevgili. Sanatla ve ellerinin bilgeliği ile çalışmayı seviyor. Eski yolların izinde gerçeğin, yakınlığın ve büyümenin hatırlandığı dinleme alanlarını yaratma konusunda tutkulu. Yeni paradigmanın hikâye yaratıcılarına, topluluk temelli projelere, girişimlere, sanatçılara, yazarlara, hayalperestlere, şifacılara, aşıklara, hikâye anlatıcılığı becerileri, dinleme gücü ve üretken elleriyle hizmet eder.

Erken başvuranlar öncelikli değerlendirilecektir.
Deneyim, yaş ve cinsiyet açısından çemberde çeşitlilik ve denge gözetilecektir.
Başvurular için SON GÜN 16 ARALIK CUMA.

Şeytanımız bol olsun!

Görseller Sulfur’e, Mary Evans Kütüphanesi‘ne ve Pam Wishbow‘a aittir.