31 Ağustos’taki süper aydan 6 Eylül’deki sondördüne kadar, bu haftanın kartı Kılıç Dokuzlusu.

Kılıçlar Tarot’ta hava elementini ve zihin gücünü temsil eder. Değnekler nasıl cinsel güçle yaratmayı anlatırsa, kılıçlar aklımızı kullanarak, entelektüel olarak yaratmayı anlatır. “Kalem kılıçtan keskindir” sözünden dolayı, benim aklıma kılıçlar denince kalemler geliyor. Rüyaları yazmaksa tam Kılıçların Dokuzlusu’nun bize hatırlattığı eylem gibi.

Stres, endişe ve yoğun rüyaların kartı bu kart, gecenin bir yarısı iç çekerek ya da çığlık atarak uykudan uyanılan zamanların. 2014’te Ankara’daki Bach-çe Sanat’ta katıldığım Berna hocanın (Kutluata) yaratıcı yazarlık atölyesi sonrasında rüyalarımı yazmaya başlamıştım. Zorlu bir hastalığı yıllar önce gördüğü rüyaları sayesinde daha kolay geçirdiğini söyleyen bir canı dinledikten sonra, rüya defteri tutmak akıllıca gelmişti. İlk önce sayfalara yazdım, sonra dedemden kalma bir deftere, defter dolunca yine kağıtlara, ardından üzerinde rüya kapanı bulunan bir deftere…

Pandemi zamanında daha yoğun bir şekilde rüyalar üzerine çalıştım. Sadece gördüğüm rüyaları yazmak değil, bilinçli bir şekilde niyet koyarak rüyaya yatıp, rüya görürken farkındalıkla kalmaktı niyetim; mümkün mertebe aktif (lucid) rüya görmek. Oldu. Rüyada takvim ya da saat görerek rüyaların içinde uyanık hale geçip, istediğim zaman kendi kendimi uyandırarak rüyadan çıkabilir bir haldeydim, her dem olmasa da bazı bazı. Şu anda öyle değilim. Tecrübem o ki, hem bedensel sağlıkla, hem kafamızın rahatlığı, zihnimizin berraklığıyla, hem de bunu odağımıza alıp, tekrar tekrar pratik yapmakla alakalı aktif rüya görmek.